
İki Yürüyüş, İki Vicdan: Batı’nın Peygambere Hakarete Tepkisi ve Gazze’ye Sessizliği
İki Yürüyüş, İki Vicdan: Batı’nın Peygambere Hakarete Tepkisi ve Gazze’ye Sessizliği
Birinde küfre sahip çıktılar, diğerinde mazluma sırtlarını döndüler…
2015 yılında Paris’te yayınlanan ve Peygamber Efendimiz’e hakaret eden karikatür sonrası Fransa’daki Charlie Hebdo dergisine yönelik bir saldırı gerçekleşti. Elbette İslam, rastgele sivillere yönelen adaletsiz eylemleri onaylamaz. Ancak bu olayın hemen ardından, dünyanın dört bir yanından devlet liderleri, başbakanlar, cumhurbaşkanları ve medya devleri, “ifade özgürlüğü” adı altında tağutî bir karikatür dergisine sahip çıkmak için Paris sokaklarında kol kola yürüdü.
Bu yürüyüşte kimler yoktu ki? Fransa Cumhurbaşkanı, Almanya Başbakanı, İsrail Başbakanı, İngiltere ve İtalya liderleri… Ve Türkiye’yi temsilen dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu da onların yanındaydı. Peygambere hakaret eden bir yayını savunanların safında yer aldı.
O günlerde manşetlerde şu ifadeler yer aldı:
- “Teröre karşı birleştiler”
- “İfade özgürlüğünü savundular”
- “Dünya Paris’te buluştu”
Ama gerçek neydi? Gerçek şu:
Bir hakarete değil, bir saldırıya değil; bir kutsala, Peygamber’e yönelmiş alçaklığa sahip çıkıldı.
Ve bu yürüyüş, o hakareti meşrulaştıran bir kitlesel destek haline geldi.
- Peki ya Gazze?
28 Temmuz 2025 Pazar günü Ankara’da on binlerce insan bir araya geldi. Kudüs işgal altındayken, Gazze her gün bombalanırken, çocuklar katledilirken insanlar tek yürek olup sokaklara döküldü. “Bende varım” dediler. “Sözü muhatabına söylemeye var mısın?” diye haykırdılar.
Ama ne oldu?
Valilik “güzergah” bahanesiyle yürüyüşü iptal etmeye çalıştı. Medya görmedi. Devlet erkânı orada yoktu. Cumhurbaşkanından tek bir cümle yoktu. Meclisten, hükümetten, yandaş medyadan tek satır yoktu. Tıpkı bombalanan Gazzeli çocuklar gibi bu yürüyüş de görmezden gelindi.
Bir kez daha şahit olduk:
- Batı, küfrü savunmak için yürür.
- Doğu, zulme karşı susar.
- Müslümanların kanı ucuzdur.
- Peygamber’e hakaret “özgürlük”, Gazze için yürüyüş ise “tehlike”dir!
Müslümanca Tavır Neydi?
Mümin, her durumda Hakk'ın yanında durandır.
Bizim tarafımız net:
-
Ne Charlie Hebdo yürüyüşünde yürüyenlerle,
-
Ne zalim İsrail’e ortak olanlarla,
-
Ne de Gazze için dilsiz şeytan kesilenlerle işimiz yok!
Bugün mesele bir yürüyüş meselesi değil.
Mesele, yürüdüğün yönün nereye çıktığıdır.
Son Söz
Peygamber'e hakareti savunmak için yürüyenleri sahiplendiniz.
Gazze için yürüyenleri görmezden geldiniz.
Bu ikiyüzlülük elbet bir gün mahşer meydanında da karşılarına dikilecek.
Yorumlar
Yorum Yaz